Blogger tarafından desteklenmektedir.

5 Ağustos 2019 Pazartesi

Lisa Kleypas - Yalnızlar Adası | Kitap Yorumu





Kitap Adı: Yalnızlar Adası (Christmas Eve at Friday Harbor)

Seri: Friday Harbor
Yazar: Lisa Kleypas
Çevirmen: Sibel Coşar
Yayınevi: Epsilon Yayınları
Sayfa Sayısı: 181


Altı yaşındaki Holly yağmurlu bir akşam, aile olarak bildiği tek kişi olan annesi Victoria'yı kaybettikten sonra konuşmaz olmuştu. 

Mark Nolan'ın hayatında ihtiyaç duyduğu son şey ise altı yaşındaki bir kız çocuğuydu. Ancak o da kaybettiği kardeşinin bu sessiz çocuğunun hayatını güzelleştirmek için her şeyi yapabileceğini fark edecekti. 

Kız kardeşinin ona son tavsiyeleri açıktı. "Her şeye onu sevmekle başla. Gerisinin geleceğinden eminim."

Maggie Conroy ise bir senelik eşini kaybettikten sonra, tekrar âşık olmaktan korkuyordu. Yine de hayal gücünün sihrine inanıyordu. İşlettiği oyuncakçı dükkânında Holly Nolan'la tanıştığında, bu küçük kızın sihre ihtiyacı olduğunu o da anlayacaktı.


                                                

Umutlar, deneyimler karşısında galip gelsin...



Merhabalar! 

Yine harika bir kitabın yorumuyla karşınızdayım efenim. Kitapla ilgili olarak her şeyden önce şunu dile getirmem gerekiyor ki kapağa ba-yıl-dım! Daha ilk bakışta renklerin güzelliğine aşık olmak mümkün bence ki benimki de ilk görüşte aşktı zaten.

Gelelim kitabın içeriğine... Hikayeyi anlatmama gerek yok bence çünkü kapak arkası her şeyi gayet net özetlemiş. Konuyla alakalı olarak daha fazla bir şey söyleyemem. Ama şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki içeriği de en az kapağı kadar güzeldi kitabın. Hani yılın son günlerinde Noel filmleri yayınlanır ya sıcacık hikayeler olur onlar. Bu kitap bende tam olarak öyle bir izlenim bıraktı. Kitabımız sıcacık bir aile hikayesi. Sayfa sayısından da anlayabileceğiniz üzere yazar gereksiz hiçbir ayrıntıya yer vermemiş. Okurken sizi yormuyor, yıpratmıyor her şey tam da olması gerektiği gibi olup bitiyor.



Ve tabi ki de ben böyle kitaplara bayılırım.



Tabi bir de harika karakterimiz var ki zaten harika olan olayı alıp bambaşka yerlere taşıyorlar. Öncelikle Nolan kardeşlerden bahsetmek istiyorum ki serinin konusu da bu kardeşler zaten. 3 kitabın her birinde bir kardeşin hayatını okuyacağız. Bu kitabımızın kahramanı Mark Nolan. Diğer kardeşler ise Sam ve Alex. Tamam Mark kitabın yıldızıydı ama ben Sam'e bayıldım çünkü kendisi uçarı bir tip. Tam da sevdiğimiz gibi. Nolan kardeşleri bir kenara koyarsak eğer -çok kolay olmasa da- kadın karakterimiz Maggie Conroy da okumaya alışık olduğumuz sinir bozucu kadın karakterlerin aksine dört dörtlük bir karakterdi. Bir de minnoş mu minnoş Holly var tabi ki de.



Mark, Maggie ve Holly bir arada çok tatlı oluyorlardı. Tam bir aile!




"Senin öğütlerini dinlersem, kendi hatalarım yerine seninkileri yapmış olurum."


Bu arada Mark ve Maggie'nin ilişki sürecenin ilerlemesi bana çok samimi geldi. Birden bire olamadı hiçbir şey normalde biliyorsunuz ki karakterler birbirlerini görürler ve hop aşık olurlar. Burada gayet mantıklıydı her şey. Gerçi burada da Mark'ın gayet güzel giden bir ilişkisi varken -ki asla aşk yoktu- sırf Maggie ile olsun diye çok sudan bir sebepten ilişki bitirildi. Onun biraz daha hikayeye yedirilerek yapılmasını tercih ederdim. Onun dışında benim kitapla ilgili en ufak bir sıkıntım yok. Ve Sam'in kitabı olan İkinci kitabı okumak için sabırsızlanıyorum.
Merak edenler için seri sıralaması:

1- Yalnızlar Adası
2- Aşkın Son Yankısı
3- Suya Yazılan Hayaller


Bu kadar övgüden sonra daha azı beklenemezdi sanırım.




0 yorum:

Yorum Gönder

© 2011 Medusa'nın Kütüphanesi, AllRightsReserved.

Designed by ScreenWritersArena